evlatlık

evlatlık
Birinin yasayla evlat hakkı tanıdığı kimse

Hukuk Sözlüğü. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • evlatlık — is., ğı 1) Evlat olma durumu Evdekiler Tanrı huzurunda şahit tutup Seyit i evlatlıktan reddetti. L. Tekin 2) Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BÜNÜVVET — Evlâtlık, oğulluk …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EVLADİYYE — Evlatlık, evlada mahsus. * Mc: Çok sağlam ve dayanıklı ev veya eşya …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ağlaşmak — nsz, le 1) Birlikte ağlamak Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı. R. N. Güntekin 2) nsz Sızlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • besleme — is. 1) Beslemek işi 2) Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, besleme kız, beslemelik, beslek Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı. S. M. Alus 3) sf. Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beslengi — is. Hizmetçi, evlatlık, besleme Sarı Sımayıl Yusuf Ağa nın beslengisine öteden beri göz komuş. N. Nâzım …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BEKÛRİYYET — İlk evlâtlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KELEPİR — Çok ucuz ele geçen. Zahmetsiz, ücretsiz. * Üvey evlât. Evlâtlık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MAHDUMİYET — Mahdumluk, oğulluk, evlâtlık. * Efendilik …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”